Saygıdeğer Doktorlar ve Sağlık Çalışanları,
QTS Derneği Başkanı Sayın Faruk Tokmak ve Değerli Üyeleri,
DTM Derneği Eş-Başkanı Sayın Metin Çetiner ve Değerli Üyeleri,
Moderatörümüz Sayın İlker Kavuk,
Uzaklardan gelen kıymetli misafirler,
Hepinizi can-ı gönülden selamlıyorum.

Fedakârlık ve sabırla görevlerini ifa eden siz değerli hekimlerimize ve sağlık çalışanlarımıza şükranlarımızı sunmak üzere Başkonsolosluğumuzda bir araya gelmiş olmaktan mutluluk duyuyorum.

Esasında bu buluşmamızı 14 Mart Tıp Bayramı vesilesiyle yapmayı arzu etmiştik, ancak mümkün olmadı. Bu vesileyle bu ulvi mesleğe katkı sunan tüm sağlık çalışanlarının ve ailelerinin geçmiş Tıp Bayramını tebrik eder, bu buluşmalarımızın daha düzenli ve sistematik hale dönüşmesini temenni ederim.
Hekimler olarak sizler sadece hasta bedenlere değil, insan ruhuna da şifa sunmaktasınız. Bunu yaparken, dil ve kültür farklılıklarını aşarak, evrensel bir vicdan ve sorumluluk bilinciyle hareket etmektesiniz. Türk toplumu başta olmak üzere göçmenlerin, yerel halkın ve her kesimden insanın yanında yer alarak onların dertlerine derman olmaktasınız.

Kıymetli Misafirler,

Malumunuz sadece Türkiye ve Almanya değil, tüm dünya son yıllarda başgösteren salgın, doğal afet ve savaşlarla sınanmaktadır.
Tüm bu krizler, sağlık çalışanlarımızın önemini bir kez daha ön plana çıkarmıştır. Özverileri, sabırları ve durmaksızın sarf ettikleri emekleri için sağlık çalışanlarımıza huzurlarınızda teşekkür etmek isterim.

Kovid-19 Pandemisi döneminde hastalıkla mücadelede en ön saflarda yer alanlar sizler oldunuz. Başkalarının hayatlarını kurtarmaya çalışırken hastalanan, hayatını kaybeden veya kendileriyle birlikte ailelerinin de hayatını riske atmak durumunda kalan çok sayıda sağlık çalışanı oldu. Ama bu süreçte tereddüt etmeden, vazife bilinci ve sorumluluğu ile yılmadan yıllarca mücadeleye devam ettiniz.

Benzer şekilde yine aynı bilinç ve sorumluluk anlayışıyla 6 Şubat deprem felaketleri sonrasında hızla bir araya gelerek ülkemizdeki depremzedelere yardım eli uzatmak için inanılmaz bir çaba içinde oldunuz.

Yüzlerce hekim ve sağlık çalışanı arkadaşımız Türkiye’de hizmet vermek üzere gönüllü olduklarını bildirdi. Tüm bu süreçte yalnız olmadığımızı görmek bizlere dayanma gücü verdi, toparlanma azmimizi güçlendirdi.

Almanya’da sayıları 4 milyona yaklaşan vatandaşlarımızın birçok meslek dalının yanı sıra tıp alanında da gösterdikleri üstün başarılar hepimizi gururlandırmaktadır.

Almanya’da eğitim düzeyi yüksek, profesyonel alanda faaliyet gösteren başarılı vatandaşlarımızın kurdukları dernekler, hem Almanya’daki Türkler arasındaki mesleki dayanışmayı kuvvetlendirmekte, hem de vatandaşlarımızın Alman toplumu içindeki konumlarını yüceltmektedir.

Bu anlamda, QTS Derneğinin uzun yıllara dayanan nitelikli çalışmalarda bulunduğunu görmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Bugünkü buluşmamıza imkan sağlayan ve ön ayak olan bu derneğimizin başarılarının katlanarak devam etmesini diliyoruz.

Saygıdeğer Hanımefendiler ve Beyefendiler,

Türkiye ve Almanya arasında tıp alanındaki işbirliği neredeyse ikili ilişkilerimizin tarihi kadar eskidir.

1900’lerin başında, Almanya’ya gelen ve tıp sanatını öğrenen Türkler bulunmaktadır.

1930’lu yıllardan itibaren, Nasyonel Sosyalist iktidarından kaçarak, Türkiye’ye giden birçok önemli tıp uzmanı da Türk tıbbına değerli katkılarda bulunmuşlardır.

Son yıllarda ise, yüksek sayıda Türk sağlık personelinin, bilhassa genç Türk doktorlarının, Almanya’ya gelerek buraya yerleşmekte olduklarını görmekteyiz.

Bugün düzenlenen programımızın “Göç, uyum ve sağlık” olarak belirlenen temasını da bu bakımdan çok anlamlı ve isabetli buluyorum. İlker Kavuk Hocamızın sunumunu da bu açıdan merakla bekliyorum.

Program sonrasında ise resepsiyonumuzda sizlerle daha yakından sohbet etme imkanı edinmeyi umuyorum. Bu vesileyle, Catering hizmetimizi sağlayan Prenses Palace sahibi Tülay Koca’ya, tatlı ikramımızı hazırlayan Tablo Restoran sahibi Yılmaz Doğan’a, programı baştan sona planlayan ve bugün bir arada olmamızı sağlayan İlker Kavuk’a ve değerli sponsorlarımıza şükranlarımızı sunuyorum.

Değerli Misafirler,

Bir arada olduğumuz bu anlamlı gün vesilesiyle ilk Türk kadın tıp doktorumuz Safiye Ali’yi de anmak istiyorum.

Türk kadınlarının tıp eğitimine ulaşmasının neredeyse imkânsız olduğu bir dönemde, azmi ve kararlılığıyla bu engelleri aşarak tıp eğitimini tamamlamış ve mesleğe adım atmıştır. Safiye Ali, yalnızca tıp alanındaki başarılarıyla değil, insan sağlığına olan katkılarıyla da öncü olmuştur.
Kolej yıllarında tıp doktoru olma hayali kuran Safiye Ali, o dönemde Türkiye'de kadın öğrencilere tıp eğitimi verilmediği için Almanya'ya gelerek Würzburg Üniversitesinden başarıyla mezun olmuştur.

Safiye Hanım'ın sadece Türkiye için değil, eğitim aldığı ve ömrünün geri kalanını geçirdiği Almanya için de yaptığı çalışmalarla önemli bir şahsiyet olarak kabul edilmektedir. İkinci Dünya Savaşı başlamadan önce kendisine kanser tedavisi konulan Safiye Hanım, savaş sırasındaki bombardımanlara rağmen Almanya'yı terk etmemiş, hem kendi tedavisi ile meşgul olmuş, hem de Alman eşiyle birlikte fiilen doktorluk yaparak o zor şartlarda Dortmund halkına hizmet etmek için elinden geleni yapmıştır.

1952 yılında Dortmund’da vefat eden Merhum Safiye Ali’nin hatıralarını yaşatmak gayesiyle, Dortmund Büyükşehir Belediyesinin katkılarıyla Ağustos 2023’te Dortmund’da ‘Doktor Safiye Ali Krekeler’ Caddesi’nin açılış törenini gerçekleştirdik.

Dortmund Büyükşehir Belediyesi tarafından, "doktor, sosyal politikacı ve kadın hakları savunucusu" sıfatıyla Safiye Ali'nin ismini taşıyan, çocuk sağlığı alanında başarı gösteren bilim insanlarına iki yılda bir takdim edilecek "Dr. Safiye Ali Krekeler Çocuk Hekimliği ve Sağlığı Ödülü"ne ilişkin hazırlıklarımızı da sürdürmekte olduğumuzu paylaşmak isterim.

Bu bağlamda Almanya- Türkiye arasında tıp alanında simgesel bir öneme sahip olan Safiye Ali’yi saygıyla yad ediyorum.
 
Değerli Katılımcılar,

Almanya’ya göçün hemen akabinde daha birinci nesilden itibaren üstün başarılara imza atan kıymetli hekimlerimiz bulunmaktadır.

Almanya’da yaşayan Türk doktorları olarak sizler aynı zamanda iki ülke arasında bir köprü görevi üstleniyorsunuz. Türkiye ile Almanya arasında sağlık alanındaki iş birliklerini güçlendiriyor, iki kültürün tıp anlayışını harmanlayarak yeni nesil doktorlara ilham kaynağı oluyorsunuz.

Bu açıdan bugün aramızda tıp alanında başarıyla ilerleyen kıymetli genç arkadaşlarımızın da bulunmasından ayrıca memnuniyet duyuyorum.

Genç kardeşlerimize maddi ve manevi destekte bulunmak üzere mentorluk programları sağlanması ve burslar verilmesi konularında da sizlerle birlikte çalışmaya hazır olduğumuzu ifade etmek isterim. Bu tarz girişimlere ilgisi olan hekimlerimizle ayrıntılı görüşmekten mutluluk duyarız.

Ayrı bir başlık altında Türk-Alman Vakfı Başkanı Doç. Dr. Yaşar Bilgin’in de bu vesileyle selamlarını iletmek isterim.

Türk Alman Sağlık Vakfı bildiğiniz üzere Almanya'daki Türk toplumuna yönelik sağlık konularında 1988 yılından beri yardımcı olan bir vakıftır. Giessen’de faaliyet göstermekle birlikte, Berlin ve Stuttgart’ta da büroları bulunmaktadır. Bizim de çeşitli ortak konularda düzenli temas içinde olduğumuz bir vakıf konumundadır.

Yaşar Hocam şu an Türkiye’de olduğu için bugünkü programımıza katılamadı, ancak müsaadenizle bir duyuruyu sizlerle paylaşmamı rica etti.

Giessen’deki bir sağlık merkezinde görev alacak dahiliye uzmanı doktor meslektaş arayışında olduklarını söyledi. Bu görevin emekli doktorlara da uygun olduğunu, ilgilenen olursa kendisiyle temas edilebileceğini belirtti. Ben de bu vesileyle üzerimde kalmasın, sizlerle paylaşayım diye düşündüm.

Üstün çabalarınızın ve başarılarınızın, mesleğinizin her aşamasında değer bulmasını temenni ediyor, tüm Türk doktorlarına ve sağlık çalışanlarına içten şükranlarımı sunuyorum.

Teşekkür ederim.